Vida Nasıl Üretilir

Vidalar, vida yivi ya da dişi ilkesini geliştirmiş olan ARKHİMEDES’ten (İ.Ö. 287-212) bu yana kullanılmaktadır. Ne var ki, günümüzün vidalarına benzeyen metal vidaların, saat ve silah gibi üretim mallarında bol miktarda kullanılmaya başlanması, ancak Rönesans’ta gerçekleşmiştir. Bunun nedeni, metal parçalara diş açma konusunda çekilen büyük güçlüktü. İlk vidalar, ya eğeyle ya da bir çubuğun çevresine tel lehimlenerek yapılırdı. Bu üretim yöntemiyle standart vida yapımı olanaksızdı.
Leonardo da VİNCİ (1452-1519) vida dişi açmak için makina planları yaptı; ama ilk diş açma maki-nasını, 1586’da Fransız Jacques Besson geliştirdi. Diş açmada ikinci önemli gelişme, 1760’ta gerçekleştirildi. İngiliz Job ve William Wyatt kardeşler, dakikada yaklaşık on cıvataya diş açan bir yöntemin patentini aldılar. Ayrıca, cıvata üreten bir fabrika kurarak, seri üretimin bilinen en eski örneklerinden birini ortaya koydular. Ama, günümüz mühendislerinin hâlâ kullandığı duyarlı ve bilimsel tekniği ortaya çıkaran ilk diş açma TORNA’sını, 1800-1810 yılları arasında İngiliz Henry Maudslay gerçekleştirdi. 5 Aşağı yukarı aynı dönemde, A.B.D’nde David Wilkinson da bir cıvata tornası yaptı. 1845’teyse Stepnen Fitch, bir silah siparişi için cıvata üretme amacıyla, özel olarak planlanmış ilk revolver tornayı geliştirdi. Amerikan İç Savaşı’ndan kısa bir süre sonra Christopher Walker, kendi ürettiği otomatik tüfeklerin montajını kolaylaştırma amacıyla, yalnızca cıvata üreten tam otomatik tornayı gerçekleştirdi.
Dişlerin tezgâhlarda açılması, günümüzde hâlâ uygulanan bir yöntemdir. Ama seri üretimde bu yöntemin yerini, cıvata ve benzeri dişli parçaların üretimi için kullanılan, «ovalama Cıvataların talaş kaldırılarak üretilmesi yöntemi, yalnızca öteki tekniklerle üretilmesi çok güç olan değişik tipteki cıvatalar ile çok büyük ve çok küçük cıvatalar için kullanılmaktadır. Bu amaçla, belirli uzunluklarda kesilmiş altıgen ya da yuvarlak malzeme işleyen standart otomatik tornalar ya da özel otomatik cıvata makinaları kullanılır. Cıvataların talaş kaldırılarak işlenmesi, malzeme ziyanına ve işin yavaş yürümesine neden olur. Bu yüzden, söz konusu yöntemde çok nitelikli cıvatalar elde edilmesine karşılık, üretim maliyeti yüksektir.
Cıvataların boyutları, kafa tipleri ve kullanılan malzemeler çok değişiktir. Yakın zamana kadar dişlere çeşitli biçimler veriliyordu. Ancak, değişik diş biçimlerinin standartlaştırmada ve üretimde sorunlar ortaya çıkarması nedeniyle, 1966 yılında Uluslararası Standartlaştırma Örgütü (İSO), dişlerin en çok kullanılan İSO ölçüleriyle sınırlanmasını, ayrıca, yalnızca kalın ve ince hatveli (adım) olarak yapılmasını önerdi. Bu öneri, birçok ülkede kabul edildi ve üretimde önemli yararlar sağladı. «Temel hatve tündeki, birincinin karşısına gelen ikinci nokta arasındaki uzaklıktır. Hatve ya da adım, bir santimetre ya da inçdeki diş sayısı anlamında da kullanılmaktadır.
Cıvatalar, düşük ve orta karbonlu çelik telden, paslanmaz çelik, nikel alaşımları, pirinç ve alüminyum alaşımlarına kadar değişen, çeşitli metallerden yapılır. Bu metaller, uygulanan kafa şişirme yöntemlerine elverişlidir. Bazılarının işlenmesi, Ötekilere oranla daha zordur.
Ama, temel üretim yöntemleri birbirine benzer.